Suriyeliler gidecek mi?
Komşumuz Suriye’de 2011 Mart ayından bu yana bir insanlık dramı yaşanıyor. Türkiye Cumhuriyeti bu dram karşısında 29 Nisan 2011 tarihinde sığınmacılara kapısını açtı. O tarihten bu yana ülkemize “geçici koruma” statüsü altında 220.000’i barınma merkezinde olmak üzere yaklaşık 1 milyon Suriye vatandaşı geldi. Yarın gidecekler sandık ama gitmediler, gidemediler.
Kimisi mahalle komşumuz, kimisi apartman komşumuz oldu. Trafikte görmeye başladık sıklıkla Suriye plakalı araçları. Marketlerde, alışveriş merkezlerinde, parklarda, bahçelerde karşılaşır olduk. Dükkan komşumuz, çalışma arkadaşımız oldular.
Süreç uzadıkça sağlık, güvenlik, eğitim, ekonomi, kültür birçok alanda bir çok problem ve risk çıktı ortaya. Türkiye’ye gelen Suriye vatandaşlarının yüzde 88’i bölgemizde yaşıyor. En çok da bölgemiz etkilendi, en çok da bölge halkı tedirgin oldu.
Hafta içinde Gaziantep’ten, Maraş’tan, Adana’dan protesto haberleri geldi. Halk “Suriyelileri istemiyoruz” diye eylem yaptı.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bir açıklama yaptı: “Suriyeliler kampa taşınacak” diye. Sayın Şahin sosyal desteğe ihtiyaç duyan veya kent yaşam kültürüne adapte olamayan Suriyeliler için İslahiye ilçesinde 20 bin kişi kapasiteli çadır kent kurularak misafirlerin oraya taşınacağını söyledi.
İstanbul Valisi Avni Mutlu da benzer bir açıklamada bulundu. Suriyeli sığınmacılardan rızası olmayanların kamplara gönderilmesi konusunda bir mevzuat düzenlenmesi üzerinde çalışıldığını söyledi.
2011 yılından bu yana zaman zaman bu köşeden söylediğim gibi. Uygulanan bir devlet politikası var, Suriyelileri kapı dışarı edemeyiz. Bu bizim komşuluk kültürümüze de insanlığımıza da yakışmaz. Ancak kendi vatandaşımızın sağlığı, güvenliği, huzuru için Suriyelilerin kente, topluma ve ekonomiye makul derece ve biçimlerde entegre edilmesi gerekiyordu.
Oysa biz yarın gidecekler sandık gitmediler, gidemediler. Ne zaman giderler, gidebilirler mi, ne kadarı gider bilinmez.
Fatma Şahin yapacağı uygulama ile insanlarımızın şikayetlerine sebep olan bu sorunun bir bölümünün giderileceğine inandığını ve tüm stratejimizi vatandaşımızı memnun etmek üzerine hazırlıyoruz diyor. Dileriz öyle olur. Dileriz Sayın Şahin’in söylediği gibi bu uygulama vatandaşın üzerindeki tedirginliği azaltır.
İş dünyası olarak beklentimiz de kayıtdışı ekonominin önlenmesi, işgücü ihtiyacımızın giderilmesi için bakanlıkta çalışmaları devam eden Suriyeliler için çalışma izni konusunun ivedilikle çözüme kavuşması.