Balıkesir GİAD'ın Geleneksel Vizyon Toplantısı 22 Şubat'ta yapıldı

Sosyal Medyada Paylaş

Balıkesir GİAD'ın Geleneksel Vizyon Toplantısı 22 Şubat'ta yapıldı

Balıkesir GİAD'ın geleneksel vizyon toplantısı 22 Şubat 2012 tarihinde Otel Basri toplantı salonunda  gerçekleştirildi. Balıkesir GİAD'ın geleneksel hale gelen vizyon toplantılarında bu kez, TEB A.Ş. yetkilileri BAGİAD Üyelerine, Dünya ve Türkiye para piyasaları hakkında bilgilendirdi.

Tolga GÜLER – TEB / Finansal Piyasalar KOBI Satis ve Pazarlama Muduru (Konuşmacı)   , Emre TEKMEN – TEB / Ekonomist (Konuşmacı), Barış KAMPÜS - Şube Müdürü / TEB Balıkesir Şubesi, Olcay KESKİN - Şube Müdürü / TEB Balıkesir Çarşı Şubesi, Mecide ŞENGİRGİN – TEB / KOBI Bankacılığı Bölge Satış Müdürü / Marmara Bölgesi, Ali Sırrı ÜNLÜER - TEB / KOBI Bankacılığı Bölge Satış Yöneticisi / Marmara Bölgesi, Banu ŞENEL - KOBI (+) Müşteri İlişkileri Yöneticisi / TEB Balıkesir Şubesi, Koray CİHAN - KOBI (+) Müşteri İlişkileri Yönetici Yardımcısı / TEB Balıkesir Şubesi, Neşe YAĞCIOĞLU ÖZ - KOBI Müşteri İlişkileri Yöneticisi / TEB Balıkesir Şubesi,  Serap ÇOLPAN BAYSAL - KOBI Müşteri İlişkileri Yönetici Yardımcısı / TEB Balıkesir Şubesi  toplantıda yer aldı .

 

Daha Fazla İhracat Yapmalıyız…

Türkiye’ nin cari açığının daha fazla ihracatla kapanacağını  dile getiren BAGİAD Başkanı Mert YAVUZ; “ Biz bu toplumun gençleri olarak kriz kelimesinden uzak durmalıyız .İhracatımız 500 milyar dolar olacağı söyleniyor ben bunun olacağına inanıyorum.Belki de bu hedefi geçeceğiz. İthalat 240 milyar dolar seviyelerinde .İşte cari açık bundan dolayı oluyor. Bu cari açığı nasıl daha  fazla ihracat yaparak düşürebiliriz. Yeter ki  karamsar olmayalım. Ben otomotiv sektöründe faaliyet gösteriyorum.Basından da görüyorsunuz ocak- şubat ayı otomobil sektörü  için kötü geçti diye  söylüyorlar .Aslında kötü geçmiyor sadece piyasa durgun. Mart ayından sonra piyasa hareketlenecek .Zaten bu sektörde ocak şubat ayında yıllardan beri düşüktür.Bazı basın organları bunları kötüye kullanıyor. İnşaat sektöründe de aynı .Bunları geçelim yüzde 43 diyor inanmıyoruz. Karamsarız . Bunu başarmamız lazım” diye konuştu.

Kriz Türkiye’ de Daralmaya Neden Oldu….

Dünyadaki ve Türkiye de ki ekonomisiyle ilgili bilgiler veren Ekonomist Emre TEKMEN; Amerika da ve Avrupa da yaşanan  krizin etkilerinden bahsetti. TEKMEN sözlerini şöyle sürdürdü; “ 2008 yılında ciddi  anlamda  küresel bir kriz yaşadı. İktisadi faaliyet ciddi anlamda daraldı . Önemli finansal kuruluşların battığını gördük. Batmaz denilen kuruluşlar battı. Akabinde Euro bölgesine ilişkin endişeler ön plana çıktı.endişeler ön plana çıktı.Yunanistan bir şekilde kurtarıldı. Krizden Asya ülkeleri nispeten  az etkilenirken  gelişmiş Avrupa ülkeleri  krizle beraber  üretim hacminde  sert bir düşüş yaşandı. Çok yavaş bir toparlanma var. Türkiye ‘ nin konumu ise krizle beraber sert bir daralma yaşanmış. Toparlanma Asya ülkeleri kadar hızlı olmamış. Ancak gelişmiş ekonomilerin  kadar yavaş değil. Hızlı toparlanmanın sürdüğünü söyleyebiliriz.2008 yılındaki kriz gelişmiş  ülkelerdeki merkez bankaları  2000 yılından itibaren 10 yıllık dönemin başından beri  çok gevşek para politikaları  uyguladılar. Bu ne demek? Çok düşük faiz   akibinde aşırı borçlanmayı  getirdi. Aşırı borçlanma Emtia piyasaları , emlak piyasalarında  ciddi anlamda balon oluşturdu. Amerika’da ki konut piyasası 2006 – 2007 yılına  kadar sürekli  bir artış eğilimindeydi.  Bu artışı etkileyen düşün faiz politikasıydı. Evini ipotek ettirip eline geçen parayı harcadı. Bu da aktiviteyi hızlandırıyordu. Aktivitenin hızlanması konut fiyatlarını daha da  artmasına neden oluyor. Artan konut fiyatlarını daha da ipotek ettirerek daha  fazla maddi gelir sağlıyordu. ABD oturdukları haneleri adeta kredi kartı gibi kullanıyordu . Bu sonsuza kadar  devam edemezdi.konut piyasasında ödeme sorunları baş gösterdikten sonra birbirini izleyen iflaslar gerçekleşti. Önce morgage sistemleri battı .Sonra küresel kriz her yere yayıldı. Krizin finansal piyasalara  etkisi nasıl oldu. S&P 500 endeksi ABD borsası  krizle birlikte yüzde 50 değer kaybetti. Benzer şekilde  gelişmekte olan ülkelerin  piyasalarında  da sert düşüşler yaşandı “ dedi.

Türkiye’ nin Kamuya Borcu Yüzde 43

Türkiye’ nin kamu borçları tarafından Avrupa ülkelerine göre daha  iyi durumda  olduğunu kaydeden Ekonomist Emre TEKMEN, “ Bizim kamu borcumuz diğer Avrupa ülkelerine göre  çok düşük. Yunanistan ‘ ın toplam  kamu borcu  ülkenin bir yıllık gelirinden çok daha fazla.Aslında AB kriterlerinin çok üstünde . Yunanistan ‘ ın kamu borcu % 130 seviyesinde. İtalya ‘ ya baktığımız da %120 , Almanya % 75, Fransa %84, İngiltere % 77, Portekiz % 83 civarında kamuya borcu bulunurken . Türkiye’ye geldiğimiz de bu oran % 43 seviyelerinde ve daha da düşüş içerisinde. Türkiye ‘ de 1990 lı yıllardan sonra 2000 li yıllarda hızlı bir büyüme kaydetti. Bu dönemde milli gelirde bir artış görünüyor. 1990’ lı yıllarda kişi başı milli gelir 4  bin  dolarken, 2000 li yıllarda 10 bin doları yakaladık. Hızlı bir büyüme süreci yaşadık. Hızlı toparlandık. Sermaye  akımlarının önemli rolü var. Milli gelir krizle beraber 2009 yılında  ülke ekonomisi yüzde 5 daralma oldu.

2010’ la birlikte  toparlanma sürecine girildi ve yüzde 10 büyüme oluştu.Krizle kaybedilenler  2010 yılıyla telafi edildi. Bu sene henüz nihai rakamları açıklanmadı ama yüzde 8-9 büyüme oldu. 2012 yılında  büyümede bir yavaşlama  bekliyoruz. Bunda dışarıdaki belirsizliklerin önemli bir rolü var. Merkez bankasının 2011 ‘ in son çeyreğinden  itibaren uygulamaya  koyduğu tedbirler  etkili olacak. Büyümede bir takım yavaşlama bekliyoruz. Yüzde 3 büyüme kötü bir büyüme değil. Son iki yılda yüzde 10 büyüme kaydedildi. Ve ortaya cari açık çıktı. Bu cari açığın önüne geçebilmek için karar alıcılar aksiyon aldılar. Büyümeyi biraz daha yavaşlatmayı  planladılar.Yapılması gereken de bu. Aksi takdirde yokuş aşağı bir araba gibi yüksek  cari açık olumsuz sonuçlara varabilir.

Bu  bir iki yılda olabilecek bir şey değil. ABD ve Avrupa  ülkeleri para  basıyor ve bu paralar  gelişmekte olan ülkelere  akıyor. Dolayısıyla cari açığın  finansmanında bir problem yok. Orta vadede çözülmesi gereken  şeyler var ve politikacılar bu konuda önlemler alıyor. Çift haneli büyüme ülkemiz açısından  sürdürülebilir bir şey değil. Kriz öncesinde % 80 olan  kapasite kullanım oranı  krizle beraber % 60 ‘ a geriledi. 60 gerilemede bizim aşırı refleks göstermemizde var. Finansal bankacılık sektörü  krediler kesti. Reel sektör ters tepki verdi. Olması gerekenden fazla daraldı. Sonrasından toparlanma eğiliminde olduğunu görüyoruz. İşsizlik oranı cephesine bakıldığında krizle birlikte işsizlikle 4  puan artık oldu. Şu anda kriz seviyelerinin altına geriledi” dedi.

Yapılan sunum ile ilgili düşüncelerini aktaran BAGİAD Başkanı Mert YAVUZ; “ işleri iyi olan kişiler bile karşı tarafın işleri kötü olduğu için demoralize oldu. Acaba benim işlerimde mi kötüye gidecek dedi.Arkadaşlar bundan uzak duralım. Varsa bir şey zaten olur. Daha önce de bu ülkenin başbakanı kriz  bizi teğet geçecek dedi . Hakikaten bazı  sektörler haricinde kriz teğet geçti.Bir 2001 krizini yaşamadık. Hatırlayın bizim SSK primlerine hiç zam gelmedi hiç işçi çıkarmadık.Dolayısıyla karamsar olmamak gerekir” dedi

Yapılan sunumların ardından , BAGİAD Başkanı Mert YAVUZ katılımlarından dolayı  Ekonomist Emre TEKMEN ve Finansal Piyasalar KOBI Satış ve Pazarlama Müdürü Tolga GÜLER’ e plaketlerini verirken. Dernek bünyemize yeni katılan üyelerimiz; Emre BAKIR, Atay KULA ve Ertuğrul BİLGİÇ için plaket töreni yapıldı.

© 2012 TUGİK | Türkiye Girişimci İş İnsanları Konfederasyonu. Her Hakkı Saklıdır.

Web Tasarım My Medya