Dünya ekonomi ile yönetiliyor
Bir ülkenin dünya üzerindeki etkinliği ne ile ölçülür?
Hafta içinde GAGİAD’ın Yatırımcı Fizibilitenin Önemini Anlıyor projesinin çalıştayında konuşmacı olarak yer aldım. GAGİAD’ı bu proje için tebrik ediyorum. Gaziantep gibi bir yatırım kentinde fizibilitenin önemine dikkat çekiyor.
Ancak üzüldüğüm bir nokta var ki; önüne 2023 hedeflerini koymuş bir Türkiye’nin hala fizibilitenin önemini yeni anlıyor olması. Ben de sunumumda naçizane Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yeri ve hedeflediği yere ulaşabilme ihtimalini rakamlarla gözler önüne sermeye çalıştım.
Serdim ki eğer bir Alman, bir Japon yatırımcı gibi hislerimizle değil bilginin gücü ile hareket etseydik hedefimizi değil yakalama geçmiş olma ihtimalimiz bile olabilirdi, görelim istedim.
Dünyanın en kalabalık ülkesi dünya nüfusunun yüzde 19,1’ine sahip olan Çin. Yüzde 1,07 ile Türkiye ise en kalabalık 19.ülke.
Yüzölçümü büyüklüğünde Rusya 1, Türkiye 37.sırada.
Dünya GSYH’dan aldığı yüzde 19,2 pay ile en büyük ekonomi ABD, Türkiye 17.ekonomi ve GSYH pay ise yüzde 0,9
Kişi başı gelirde Türkiye 62.sırada. İlk sırada Lüksemburg var. (Lüksemburg’un nüfusunun küçüklüğünü unutmayalım)
Dünyanın en büyük ihracatçısı Çin. Dünya ihracatının yüzde 12,4’ü Çin’e ait. Türkiye 29.sırada ve payı yüzde 0,85. Ama ithalatta 19.sıradayız ve payımız yüzde 1,41.
İnsani gelişme endeksinde ABD 1, Türkiye 69.sırada
Tasarruf kişi başı geliri 5 bin 184 dolar olan Çin’de tasarruf oranı yüzde 54,5 bizde yüzde 14.
Dünyanın en değerli 500 markasının 184’ü ABD’ye ait. Türkiye’nin marka sayısı 0.
Yerimiz de hedefimiz de belli. Kaba bir hesapla 2023’e 9 kala her yıl yüzde 10 büyürsek 10.ekonomi olma ihtimalimiz var.
Ama tasarrufta bu kadar hovardayken, kaynaklarımızı ve enerjimizi bu kadar israf ederken nasıl olacak bilmiyorum.
Başta sorduğum soruya dönecek olursak ; önemli olan ekonomik güç çünkü dünya ekonomi ile yönetiliyor.
O yüzden bu ülkede acilen “ekonomi üst kurulu” kurulmalı. KOBİ’leri küresel rekabete taşımalıyız. Üretici haklarını da koruyan uygulamalar devreye sokmalıyız. Yaratıcı gücü itekleyip katma değeri attırmalıyız.
İhracata ve yüksek teknolojili sanayi faaliyetlerine dayalı bir model oluşturarak ülke potansiyellerimizi yeteneğe çevirecek yeni bir hikaye yazmalıyız.